Randevu: 0312 212 17 24

01
Ara

Obesite (Şişmanlık)

Obesite (Şişmanlık)

Vücut yağ oranın artmasına Obezite(şişmanlık) diyoruz. Vücut yağ oranı sağlıklı erkeklerde ağırlığın %15-18 , kadınlarda %20-25’ tir. Erkeklerde bu oran %25’i, kadınlarda ise %35’i geçerse şişmanlık oluşur.
Türkiye’de şişmanlık son 10 yılda kadınlarda %65 oranında, erkeklerde ise %30 oranında artış göstermiştir.
Şişmanlığın giderek artmasının nedeni ; fiziki aktivitenin azalması,hareketsizliğin giderek artması, beslenme alışkanlıklarındaki değişme , lezzetli ve yağ içeriği yüksek gıdalarla beslenme ve fast-food türü yiyecek tüketimindeki artışa bağlanmaktadır.

Şişmanlık kimlerde daha sık görülür?

Gelişmiş ülkelerde daha sıktır.
Şehirlerde köylere göre daha sıktır.
Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Kısa ve orta boylularda daha sık görülür.
Yaş arttıkça şişmanlık artar.

Hangi Durumlar Şişmanlığa neden olur?

Fizik aktivite azlığı, hareketsizlik ,sedanter yaşam şekli ,
Yaş ile birlikte artma
Kadınlarda erkeklere göre daha sık (doğumda vs..)
Alkol alanlarda şişmanlık daha fazla görülür.
Alınan bazı ilaçlar ve hormonlar ( Kortizon,bazı psikiyatrik ilaçlar)
Beslenme alışkanlıkları (Sık yemek yeme, aşırı yeme, yağlı yemek yeme ve ihtiyaçtan fazla kalori almak)
Bazı hormon hastalıkları ( Hipotiroidi, polikistik over sendromu,büyüme hormonu yetmezliği vs.. gibi )
Sosyoekonomik ve psikolojik faktörler
Genetik faktörler .
Harcadığınızdan fazla kalori alınması durumunda alınan fazla enerji vücutta yağ olarak depolanarak şişmanlığa neden olur.
Şişmanlığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin ve psikolojik durumun önemli etkisi vardır.

Şişmanlıkta Genetiğin Rolü

Yapılan çalışmalar şişmanlık oluşumunda kalıtım veya genetik faktörlerin % 25-40 oranında rol oynadığını göstermiştir.
Şişman kişilerin çocuklarında şişmanlık görülmesi 2-3 kat daha fazladır. Anne ve babanın her ikisinin şişman olması durumunda çocuklarının %80’ ninde erişkin yaşta şişmanlık gelişir. Anne veya babadan biri şişman ise çocuklarda %40, her ikisi normal kilolu ise %10 oranında şişmanlık gelişme riski vardır.
Çocukluk çağında (3-10 yaş arası) aşırı kilolu olan çocukların %50 ‘sinde erişkin dönemde aşırı kilolu olma riski vardır.
Şişmanlığın genetik nedenleri uzun yıllardan beri araştırılmaktadır. Toplumda sık görülen şişmanlığı ortaya çıkaran birçok genetik bozukluk vardır. Tek bir gen değil birçok gen bozukluğu şişmanlık nedenidir. Fransa ve Almanya da şişman ailelerde yapılan çalışmalarda 10 numaralı kromozomdaki belirli bir alanın şişmanlıktan sorumlu olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu alandaki genlerin incelenmesi ile şişmanlığa neden olan genler daha iyi ortaya çıkarılabilecektir. Bunun yanında tek gen bozukluğuna bağlı şişmanlıklar da vardır. Ancak bunlar toplumda nadir görülürler.

Şişmanlığın Neden Olduğu En Önemli Hastalıklar;

Hipertansiyon ( yüksek tansiyon)

Diabet (şeker hastalığı)

Kalp Hastalıkları

Karaciğer Yağlanması

Reflü Hastalığı

Kanser sıklıgında artış (kadınlarda meme ve rahim kanseri,erkeklerde kalın barsak ve prostat kanseri)

Kadılarda Adet Düzensizliği ve Polikistik Over Hastalığı.

Psikolojik bozukluklar

Felç sıklığı artar

Uyku Apnesi sıktır.

Kadınlarda kıllanma artışı.

Şişmanlık Nasıl Teşhis Edilir?

Şişmanlığın teşhisi için vücut kitle indeksi (VKİ) denilen bir formül kullanıyoruz
VKİ nasıl hesaplanır?
VKİ kilomuzun, boyumuzun metre cinsinden karesine oranıdır.
VKİ ; 18.5 kg/m² in altındaysa ………………………………………………………………….zayıf
VKİ ; 18.5 – 24.9 kg/m² arasındaysa ………………………………………………normal kilolu
VKİ ; 25- 29.9 kg/m² arasındaysa ……………………………………hafif derecede şişman
VKİ ; 30-34.9 kg/m² arasındaysa ………………………………………orta derecede şişman
VKİ ; 35-39.9 kg/m²arasındaysa ……………………………………….ileri derecede şişman
VKİ ; 40 ve üzeri kg/ m²…………………………………………çok ileri derecede şişmandır.

Şişmanlık Tipleri

Şişmanlık ; erkek tipi şişmanlık ve kadın tipi şişmanlık olarak ikiye ayrılabilir. Yağların karında ve iç organlarda toplandığı şişmanlığa erkek tipi şişmanlık diyoruz. Bu vücudun üst yarısı şişmanlığıdır. Yağların kalça veya uylukta toplanmasına ise kadın tipi şişmanlık adını veriyoruz. Bunlardan erkek tipi dediğimiz şişmanlık sağlık açısından daha tehlikelidir. Bu tip şişmanlarda kalp hastalığı, şeker hastalığı, kan yağlarında yükseklik daha sık görülür ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Bel Çevresi
Şişmanlığın tipini anlayabilmek için bel çevresi ölçümü yapmaktayız. Bel çevresi göbek hizasından yapılan bel ölçümüdür ve bu erkeklerde 102 cm ve kadınlarda 88 cm ‘den fazla olursa risk taşır.

Kilo Vermenin Faydaları

Kalp hastalığı oluşma riski azalır
Kan basıncı yüksekliği azalır
Kan şekeri yüksekliği düzelir
Yağlı karaciğer düzelir
Uyku apnesi düzelir
Kan yağları düzelir

Zayıflıyorum diye aç kalmayınız.

Açlık diyetleri (<200 kkal) ve çok düşük kalorili diyetler (200-800 kkal) hızlı kilo kaybına neden olur ; ancak sağlığa zararlıdır. Bu tür diyet yapanlarda şu bozukluklar görülebilir :

Kalp ritm bozuklukları
Baş ağrısı
Konsantrasyon bozukluğu
Hipotansiyon
Bulantı, kusma
Kabızlık, ishal
Safra taşı oluşumu
Kanda ürik asit artışı
Yorgunluk
Saç dökülmesi
Zayıflama Diyeti Kişiye Özgü Olmalıdır.
Günlük gıda alımı 1200 kaloriden az olmamalıdır.
Alınan gıdaların %20-30’u yağ, %10-15’i protein ve %55-60’ı karbonhidrat olmalıdır. Standart diyet yoktur, her diyet kişiye özel olmalıdır.Beslenme alışkanlıklarınıza, yaşınıza, cinsiyetinize, iş koşullarınıza, metabolizma hızınıza ve sağlık problemlerinize (yüksek kolesterol,hipertansiyon, diyabet ) uygun diyet programınının uygulanması gerekir.

Öğünleri Atlamayın.
Öğünlerinizi, azar azar ve sık tüketilecek şekilde düzenleyin, öğün atlamayın. Diyet yapanlar genelde tüm gün boyunca aç kalıp, metabolizmalarını zayıflatırlar ve metabolizmanın en zor çalıştığı akşam saatlerinde çok daha fazla yemek tüketirler, buna paralel olarak hızlı bir şekilde kilo alırlar. Akşam yemekleri en geç 19.00-19.30 saatleri arasında yenilmelidir.

Ara Öğünleri Atlamayın.

Diyetler genelde 3 ana ve 3 ara öğün olacak şekilde düzenlenir. Fakat ana öğünler kadar önemli olan ara öğünler her zaman ihmal edilir ve atlanılır. Kan şekeri, kişi öğününü tükettikten 2-2,5 saat sonra yavaş yavaş düşmeye başlar ve böylece açlık hissi doğar. Buradaki ara öğünlerin amacı da kan şekerinin düşmesini ve açlık duyulmasını engellemektir. Bu nedenle de ara öğünlere gereken önemi verin.
Günde en az 2 litre su için.

Sebze ve meyva ağırlıklı beslenin.

Bir öğünde yemek yeme süresi en az 20 dakika olmalıdır
3 öğün yerine 5-6 öğün yemek yiyin.
Yemeklerinizi küçük porsiyonlar halinde tüketin , gün boyunca su yudumlayın.
Kırmızı et yerine derisiz tavuk, hindi ve balık eti yiyiniz.
Daha küçük yemek tabağı kullanın.
Yağ oranı düşük besinler tercih edin.
Yağsız yoğurt yiyin.
Erken yemek yiyin. Özellikle sabah kahvaltılarında karnınızı iyice doyurun. Gece yememeye özen gösterin.
Fazla kalori veren yiyeceklerden uzak durun. Aldığınız yiyeceklerin kalorilerine dikkat edin.
Çikolata ve şekerlemelerden uzak durun.
Yemeklere koyduğunuz yağ miktarını azaltın.
Yemeklerin suyundan daha çok posa kısmını tercih edin.
Cips, yağlı patlamış mısır, yağlı kraker, börek, çörek, pasta v.b. yiyecekleri tüketmeyin ya da seyrek ve az miktarda tüketin.
Kızartma yerine fırın, haşlama ya da ızgara tercih ediniz
Pişirirken yağsız tavalar kullanın.
Yemeklere koyduğunuz yağı yarı yarıya azaltın
Sıvı yağı tercih edin. Bu kalbiniz için de önemlidir.
Fazla kaçırmışsanız bir sonraki öğün veya günde daha az yiyin
Haftada bir kez tartılın. Sabah, aç karnına, aynı tartı ve aynı giysilerle tartılın. Aperatif olarak bir şeyler içmek istediğinizde sadece domates suyu için. Izgara yapacağınız eti yağlamayın.
Her lokmanızı 15- 20 kere çiğneyin.
Et ve balığı alüminyum folyada fırında pişirin.
Meyve sularını yarı yarıya maden suyuyla karıştırıp öyle için.
Öğünler arasında birşey yemek istediğinizde havuç, salatalık veya ekşi elma yiyin
Bitki özlü çaylar, özellikle yeşil çay faydalıdır.
Aç karnına sirke, limon suyu ve greyfurt suyu içilerek zayıflamak mümkün değildir.
Hazır satılan ”diyet” ürünler, yağları azaltılmış veya şeker yerine tatlandırıcı eklenmiş olsa da kalori değerleri olduğundan fazla yenmemelidir.
Zayıflama çaylarının başlangıçta etkisi varmış gibi görünse de ileri aşamada faydası olmaz.
Kahve vücuttaki su miktarını azalttığı için az tüketilmeli veya kahve içilirse fazla su içilmelidir.

Egzersiz

Tek başına egzersiz kilo vermede faydalı olmaz. Diyetle beraber olmalıdır. Arzu edilen kiloya ulaştıktan sonra bunun idamesi için egzersiz çok faydalıdır.
Egzersiz 20-30 dakika haftada 4-5 kez veya 45-60 dakika haftada 2-3 kez yapılmalıdır. Kırk yaşından sonra genellikle yürüyüş ve aerobik tarzda egzersizler yapılması önerilir. Egzersize başlamadan önce doktor kontrolünden geçmek gerekir.
Normalde aldığımız enerjinin % 60-70 vücut ısısı ve fonksiyonlar için, %10’ u gıdalar için geri kalan %15’i ise egzersizle harcanır. Aktif bireylerde bu %30-40’a çıkar. Sporcularda ise %400 e ulaşır. Öncelikle egzersiz yaparken sizi zorlacak hareketlerden kaçınmalısınız

Egzersizi sabah aç karnına yapmalısınız.
Göbeğiniz sarkıyorsa, karın hareketleri yaparak kaslarınızı güçlendirin.
Oturduğunuz yerde kol ve bacak hareketleri yapın.
Her zaman hızlı tempoyla yürüyün