Randevu: 0312 212 17 24

01
Ara

Akupunktur İğnesinin İşlevi

Akupunktur İğnesinin İşlevi

Akupunktur tıp ve felsefe karışımı bir sistemdir. Binlerce yıllık bir geçmişi olmasına rağmen batı dünyasında anlaşılamamış ve reddedilmişse de 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya çapında bir gelişme kaydetmiştir.

Çinlilerin dini inancı olan Taoizme göre evrende her şey, her yaratık karşıt iki kutupta yer alan ‘yang’ ve ‘yin’den oluşur. Örneğin, gündüz yang, gece yindir. Yaz, Güneş, güney, gökyüzü yangtır. Kış, Ay, kuzey, dünya yindir. Yang etkendir, erkektir, yin ise edilgendir, dişidir. Yang dışa, yin içe dönüktür. Ancak hiçbir şey yalnız yang ve yin değildir. Yanglar ve yinler birbirlerini tamamlarlar, gündüz gecenin, doğum ölümün başlangıcıdır.

İnsan bedeni de bu yang-yin karşıtlığından meydana gelir. Örneğin, sırt yang, karın yindir. Vücudun sol tarafı yang, sağ tarafı yindir. Yin ağrının kendisi iken yang ağrının şiddetidir.

Enerji alış verişi bu kutuplar arasında gerçekleşir. Hastalığın belirtisinin yang-yin ilişkisini ve karakterini saptadıktan sonra yin olan bir hastalık belirtisi, yang uygulanarak hafifletilebilir.

Yang ve yin enerjileri, insan vücudunda bazı kanallar ve meridyenler içinde 24 saat durmadan dolaşırlar. İnsan vücudunun bütün etkinliğini ayarlayan bir enerji ağı oluştururlar. 12 ana meridyenin 6′sı yang, 6′sı yin enerjisi taşırlar. Bu ana meridyenlerin dışında sayısı 59 civarında olan diğer ikincil meridyenler ile yang meridyenleri için enerji ayarlayan bir ‘yönetici damar’ ve yin meridyenleri için aynı işi yapan bir ‘alıcı damar’ vardır.

Meridyenlerin her biri bir organa denk düşer ve üzerlerinde akupunktur yapılacak noktalar yer alırlar. Bu noktaların sayısı 800 civarındadır. Sağlıklı bir vücutta dolaşım düzgün, yang ve yin güçleri denge halindedirler. Hastalanınca veya bir ağrı duyulduğunda bu denge bozulmuş olur. Bozulan denge yani enerji dağılımı meridyenler üzerindeki noktalara iğneler batırılarak düzeltilmeye çalışılır.

Batırılan iğnelerin mekanizması iki şekilde çalışır, ilk olarak batan iğne dokunma sinirleri ile ağrı sinirleri arasında bir mücadele başlatır. Sonra merkezi sinir sisteminde bulunan ve ağrı olayını kontrol eden vücut morfinlerinin salıverilmesini sağlar. Bunu güçsüzlük, yetersizlik görülen noktalara enerji sağlayarak, enerji fazlası olan noktalarda da enerjiyi dağıtıp azaltarak yapar. Yani iğne boru içindeki sıvıyı açan ve kapatan bir vana gibi çalışır.

Akupunktur sırasında iğne batırılması işlemi çok az acıtır. Sadece kol ve bacaklarda biraz acı duyulur. Çelik, altın, platin ve gümüş iğneler çok ince ve keskindirler. Boylan 2-25 santimetre olan iğnelerin batırıldıkları derinlikler birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında değişir. İğne dokular boyunca ilerlediğinden kanama olmaz, çekip çıkarıldığında tahribat bırakmaz.

Her seansta deriye yaklaşık 15 iğne hızlı bir hareketle sokulur. On dakika kadar yerlerinde bırakılırlarken bazen etkiyi arttırmak için oldukları yerlerde döndürülürler. Tedavide uzun seanslar yatıştırıcı, kısalar güçlendiricidir. Genellikle 5-6 seans yeterlidir. Akupunkturun hemen hemen hiç yan etkisi yoktur.

Akupunkturda en etkili sonuçlar sinir, mide, eklem ve romatizma ağrılarında, kas kasılmalarında ve uykusuzluk şikayetlerinde alınır. Aslında akupunkturun hangi yolla etki yaptığı deneysel olarak tam açıklanabilmiş değildir ama kesin olan şey vücutta bir noktaya batırılan iğnenin başka bir noktadaki ağrı duyumunu bastırdığıdır.

Akupunktur iğnesi vücuda batırıldığında, dokuda bir dizi reaksiyon başlar.

◦İğnenin battığı  yerdeki hücre mitokondrisi tarafından ATP (hücre içi yakıtı) üretilir.
◦Üretilen bu ATP  hücre içerisinde elektiriksel değişime yol açar. Bu elektriksel değişim çeşitli yollarla beyine (merkezi sinir sistemi) ulaştırılır.
◦İğnenin batırıldığı yerden gelen uyarılar beyin tarafından yorumlanarak tedavi edici reaksiyonların başlatılması için vücuttaki çeşitli iyileştirici  mekanizmaları harekete geçirir.
Bunun sonucu;
◦Ağrı kesici etki (Analjezik Etki)
◦Dengeleyici etki (Homeostatik Etki)
◦Bağışıklık sistemi harekete geçirici etki (İmmün Sistem Etkisi)
◦ Teskin edici etki (Sedatif Etki)
◦Ruhsal durum etkisi (Psikolojik Etki)   ortaya çıkar.